ALTI OK'UN MİHENK TAŞI: DEVRİMCİLİK
Devrim, genel olarak, yerleşik toplum düzenini,
devlet ve toplum yapısını tümüyle değiştiren, köklü, hızlı ve kapsamlı dönüşümdür. Devrim sadece siyasi hayatta değil ekonomik ve sosyal hayatta da
bir dönüşümdür.
M.
Kemal Atatürk Devrimcilik ilkesini şöyle tanımlamıştır; "İnkılap Türk Milleti'ni son yüzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak yerlerine milletin en yüksek uygarlık gereklerine göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumları koymuş olmaktır demektir." M. Kemal'in de belirttiği gibi
Kemalist Devrim eski sistemin çürümesinden kaynaklı bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış ve Türk Milletinin destek ve iradesiyle başarıya ulaşmıştır.
Devrimcilik toplumun her alanda daha ileri gitmesidir
ve süreklilik gerektiren bir yapıdadır. Kemalist Devrim'de de devrimler süreklilik
ekseninde yapılmıştır.
Osmanlı Devleti'nde devrimcilik
II. Mahmut döneminde Alemdar Mustafa Paşa'yla yapılan Sened-i İttifak Antlaşması'yla yapılan ıslahatlarla kapsamlı olarak başlamıştır. Daha sonrasında I. Abdülmecit döneminde
Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edilmiştir. Ardından I. Ve II. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Osmanlı Devleti'nin eski ortaçağ kalıntılarından kurtulamaması sebebiyle yapılan
yenilikler bir sonuç vermemiştir.
Kemalist
Devrim'in önderleri bu yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temellere oturması için ortaçağ kalıntısı yapılarla mücadele etmiş ve devrimcilik ilkesini benimsemiştir. Bu doğrultuda siyasi, sosyal, ekonomik, eğitim ve kültür alanında pek çok
devrim yapmıştır. Halifelik ve saltanat kaldırılmış, halkın iradesine bağlı cumhuriyet yönetimi ve laiklik ilan edilmiştir. Eğitim ve öğretimde birlik sağlanmış, Harf Devrimi
ile birlikte okur yazar oranı artırılmıştır. Ayrıca ekonomik alanda yapılan
devrimlerle üretimin artırılması için çaba harcanmış, Toprak Reformu ile topraksız köylüye toprak
verilmesi için mücadele edilmiştir. Cumhuriyet Devrimi sayesinde kadınlara siyasal ve sosyal haklar verilmiştir. Kadınlarımız toplumsal hayatın içinde yer
almaya başlamıştır.
Bugün 2016 yılına geldiğimizde bu
devrimlere saldırı olduğunu görmekteyiz. Laiklik Anayasa'dan
kaldırılmaya çalışılmakta kadınlar
toplumsal hayatın dışına itilmektedir. Anayasa'dan Türk Milleti kelimesi çıkarılmak
istenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yeniden Ortaçağ karanlığına sürüklenmek istenmektedir.
Bu planları yapanlar bilsinler ki; Türk Gençliği olarak devrimlerin bekçisiyiz ve buna izin vermeyiz. "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların,
(devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır." diyen M. Kemal'den aldığımız emirle Türkiye Cumhuriyeti
çağdaş uygarlık düzeyine ulaşana kadar mücadele edeceğiz ve devrimlerimizin bekçisi olacağız.
AÜ. Cebeci Kampüsü Atatürkçü Düşünce Topluluğu
Hilal Elif Aybüke TÜRKER/ Sosyal Hizmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder